Öğrenci Köşesi/Fevzi Koç
29 Eylül 2020 Salı
bcghost3@gmail.com

Homo sapiens sapiens’in tersine evrimi

İnsan bilimin bize gösterdiği tarih boyunca düşüncesiyle birlikte evrimleşmiştir. Düşüncesi geliştikçe insana verilen isimler sürekli değişmiştir. Günümüzden milyonlarca yıl önce birçok farklı türe ayrılan insan hem düşünce şekli hem de fiziksel görüşü ile günümüzden çok farklıydı. Düşüncenin fizikselliğin yanı sıra evrimleşmesini Homo Habilis türünde taştan aletlerin yapımıyla görmekteyiz. Bu alet yapımı bir sonraki nesilde Homo Ergaster yani çalışan insan türünü geliştirdi. Sonrasında Homo Erectus’a evrimleşen insan türü düşüncesinin gelişiminin diğer bir soyut örneğini Homo Heidelbergenis’te aletlerin kullanımı ve avcılıkları ile tarihe gösterdi. Bu süreci günümüze kadar Neandertal, Homo Sapiens (İnsan) ve Homo Sapien Sapiens takip etti. Günümüzde soyu tükenmemiş tek tür Homo Sapiens Sapiens’tir. Bu türe bizler dâhil oluyoruz; çağımız insanları Homo Sapiens Sapiens’tir. Bu tür düşündüğünün üstüne düşünebilen insan olarak nitelendirilmektedir. Hepimiz düşündüğümüzün üstüne düşünebilen insanlar olarak bu türe mensup olmaktayız.

Düşüncenin evrimdeki işleyişi ve önemi tarihte farklı türlerde farklı kalıntılar ile günümüze geldi. Düşündüğünün üstüne düşünebilen insanlar olduğumuz bir döneme kadar ilerleyen insan bundan sonrasında bunun ilerisine geçebilecek şekilde devam edebiliyor mu? Milattan önce 700’lü yıllardan milattan sonra 500’lü yıllara uzanan Antik Çağ Yunan Felsefesi’nden ne kadar ilerisine gidebilmiş bulunmaktayız? Günümüz toplumlarında düşündüğünün üstüne düşünebilen insan olmanın çoğu noktada pek bir önemi yok dememiz mümkün. İnsanların hayatlarını dolduran etkenler düşüncenin önüne geçmekte. Yaşadığımız dönemde daha çok Homo Heidelbergenis olduğumuzu söylemek yanlış olmayacaktır. Günümüzde kimsenin düşünce üretmesine gerek yoktur, bireyin içinde bulunduğu yaşantıda çözmesi gereken pek çok sorunu mevcutken düşünceye ihtiyaç duyması mümkün değildir. Yaşamını devam ettirmek zorunda olan bir türe dönüşmüş insan sadece yaşaması için gerekli olan şeyleri düşünür. Homo Sapiens Sapiens nasıl bu noktaya gelmiş olabilir ki! Düşündüğünün üstüne düşünebilen bir türün düşünmekten kaçmış olduğu bir nokta…

Yaşamın zorlaşması bu evrimin bir parçası değil, insanın ilerleyiş yerine geriye gidişindendir. Artık ne fiziksel bir şeyler ne de fikir üretmek zorunda değil insan, içine seçmeden ve mecburen katıldığı toplum onun için fikirleri de fiziksel nesneleri de çoktan üretmiş bulunmakta. Toplum içerisinde kendi fikirleri olan insandan ziyade toplum fikirlerine sahip insan daha önceliklidir. Ülkemize baktığımız zaman bu konuyla ilgili birçok örnek verebiliriz, yaşamını devam ettirmek için sürekli çalışmak zorunda olan bir birey gibi. Bu birey ne kadar düşünce üretmeye vakit ayırabilir ki? Onun bunu yapması ne önem taşıyacaktır? Sadece bir sonraki günü de yaşayabilmek adına tüm enerjisini harcamak zorunda olan birçok insan, bu bireylerin her biri elinde olmadan düşünmekten uzaklaşmak zorunda kalıyor. Onlara verilen şey tam olarak sadece yaşama fırsatı. Düşünmesi gereken tek şey diğer gün için ne yapması gerektiği olmak zorunda olan bireylere dönüştürüldüğümüz çağda Homo Sapiens Sapiens’i nasıl ileri yönde evrimleştirebiliriz? Bu pek mümkün değil...

 

 

Bu noktaya gelmiş insan türü geçmişte fikir üreten topluma baktığı zaman, “buna da ne gerek varmış ki, bunu düşünecek kadar boş vakti varmış herhalde, düşünmeseydi ne değişirdi ki” gibi şeyler söylemeye mecbur kalmakta. Günümüzdeki insan için düşünce üretmek gereksiz bir uğraştır, birey yaşadığı hayatın kendisine sunduğu şeyleri göz önüne alınca düşünce üretmek gibi şeylerle uğraşmanın mantıksız olduğuna inanır. Sadece çalışmalı, hayatı devam ettirecek şeyler öğrenmeli ve bu şeylerde gelişmeli insan. Zaten fazlasına da gerek yok diyecektir günümüz toplumundaki çoğu birey. Platon’un akademisinin girişinde yazan “Matematik bilmeyen giremez” ibaresi günümüz bireyinde, “Matematik bilip buraya girmek benim yarın için kazanmam gereken parayı ne kadar etkileyecek?” düşüncesini oluşturur. Oysaki Platon bu ibareyi yazarken böyle bir düşünceyi meydana getireceğini aklının ucundan bile getirmemiştir.

Evrimin tersine ilerlediği bu toplumu üreten birey, başlangıçtaki kişi ve sorumlu olan şey ne? diye düşünmemiz çoğu insan için gerekli değildir.  Bu evrimi bozan bizleri bu noktaya getiren yine toplumun özü olan bireydir. Kartopu etkisi olarak büyümüş olan bu yaşantı şekli günümüzde hayatın her yerine yayıldı. Düşünmemiz gereken tek şey yaşamak için gerekli olan şeylerdir fikri hepimizi ele geçirdi. Varoluşunu düşüncenin varlığına bağlayan filozoflar bu kadar geriye gideceğimizi hayal edemezlerdi. Toplumun kendini düşünceden çok yaşantıya itmesi sonucu Homo Sapiens Sapiens’in evrimini geriye götüren bir tarihte yaşıyoruz. Düşünmenin değerinin olmadığı bir dönemde sadece hayat üzerine olan fikirlere sahip bireyler olarak bir gelecek inşa ediyoruz. Bunun sonucu olarak bir sonraki neslin veya birkaç nesil sonramızın felsefeyi bilmeme ihtimali olduğunu düşünmek çılgınca fakat gerçekleşebilir. Değer verdiğimiz şey düşüncelerimiz değil hayatlarımızken bunu nasıl devam ettirmez sonraki nesiller…

Geriye giden bir evrimin geleceği olan nesillerin nasıl olacağını sadece düşünebiliriz, ironiktir ki bunu düşünmeye gerek duymamız saçmadır çünkü bir düşünce üzerine düşünen toplum değiliz. Bunu düşünen insan sayısının günümüzdeki azlığı gelecekteki yok oluşunun bir ön gösterimi gibi karşımızda. Düşüncenin üzerine düşünmenin yitirdiği değer sadece anlık fikirlere sahip düşünceleri oluşturmakta. Bunun bir değişimi var mıdır? Bilinmez. Gelecek nesillerde düşünce üzerine düşünülen düşüncenin düşünüldüğünü görmek sadece bir hayal. Düşünce insanın vazgeçilmez bir parçası olarak her zaman olacaktır elbette fakat bu düşüncenin ne üzerine, ne kadar derin ve ne kadar değerli olduğu önemli olan tek şeydir. Günümüzde olan yarını yaşamayı sağlayacak düşünceler ile Antik Yunan Felsefesi döneminin düşünceleri bir tutamayız. Sonraki toplumlarda düşünce bizim toplumuzdaki gibi mi olacaktır yoksa Antik Yunan Felsefesi dönemi gibi mi olacaktır bilemeyiz. Bunu toplumumuzun ilerleyişi ve ileriye bıraktığı düşünceleri gösterecektir. Homo Sapiens Sapiens olmak ya da olmamak işte bütün mesele bu!